İZMİR KIZLIK ZARI MUAYENESİ

Kızlık zarı muayenesi

Kızlık zarı muayenesi, Kızlık zarı testi, hymen muayenesi, bekaret testi, bakirelik incelemesi gibi değişik isimlerle anılan ve herhangi bir olay sonrasında kızlık zarının bozulup bozulmadığını ortaya koymak için yapılan özel jinekolojik muayenenin bir adıdır.

Çoğu zaman toplumsal baskıların sonucu pek çok kişi bakireliği ile ilgili kuşkular taşır ve bu nedenle kızlık zarı muayenesinin nasıl yapılacağı, kızlık zarının yırtılıp yırtılmadığı ya da zarar görüp görmediği hakkında korku ve endişelerini gidermek amacıyla kızlık zarı muayenesi olmak ister.

Kızlık zarı muayenesi normal jinekolojik muayeneye benzemektedir. Hasta jinekolojik masaya yatırılır. Küçük dudaklar (labium minus) aralanıp kızlık zarı (hymen) gözle incelenerek muayene yapılır. Muayene sırasında bazen jinekolog kaymayı önlemek amacıyla gazlı bez ile dudakları tutar, küçük dudakları yanlara doğru çekerek kızlık zarını daha net görür. Bazen de kızlık zarı daha derinde olabilir. Bu durumda ise, hasta ıkındırılarak kızlık zarı görülmeye çalışılır. Kızlık zarı muayenesi 5 dakika olup, muayene sırasında herhangi bir ağrı veya acı hissedilmez, içeriye birşey sokulmaz, kanamaz.

Kızlık Zarı Muayenesini Kim Yapar?

Kızlık zarının kişinin kendisinin aynada bakarak ya da el yordamı ile yapması, kızlık zarı muayenesi sonucu anlaması imkânsızdır. Hatta, yırtılmamış durumda olan kızlık zarına da zarar vermiş olabilir veya zedeleyebilir. Bu yüzden kızlık zarı muayenesin bir kadın doğum uzmanı tarafından yapılmalıdır. Kızlık zarı muayenesinde; kişinin sahip olduğu kızlık zarının tipi de belirlenebilmektedir. Kişiden kişiye değişen kızlık zarı türleri de bu muayene sonrasında rahat bir şekilde görülebilmektedir. Özellikle septalı hymen (ara bölmeli kızlık zarı) yapısına sahip bayanların eşleri ile cinsel ilişkiye girmelerinde de sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Kızlık zarının muayenesi tecrübeli bir jinekolog tarafından saniyeler içinde yapılan özel bir muayenedir. 18 yaşın altındaki kızlarda mutlaka velisinin ve aileden birinin olması gerekir. 18 yaşının üstündekilerde muayene için ‘ ben muayene olmak istiyorum’ demesinin dışında birşeye ihtiyaç duyulmaz. Kızlık zarı muayenesi için gelen hastaların bilgileri kesinlikle gizli tutulmakta ve resmi kurumlar da dahil herhangi bir kişi ya da kurumla paylaşılmamaktadır.

Kızlık Zarı (Hymen) Anatomisi

Türkçede ki tabiriyle kızlık zarı, latin dillerindeki ifadesiyle hymen eski yunan mitolojisinde evlilik ve düğün tanrısının adıdır. Düğünden sonraki gece bu tanrıya adandığı için kızlık zarı da bu isimle anılmıştır. Hymen, bekareti temsil etmesi nedeniyle Türkçede ki yerleşmiş ismiyle kızlık zarı olarak adlandırılmaktadır.

Vajina dediğimiz ilişkiye girilen yerin iç tabakasının yani mukozasının girişindeki bir kat yeridir. Başka bir ifadeyle vajina girişini kısmen kapatan genellikle ortasında bir açıklık (delik) bulunan ince bir dokudur. Yapısal olarak tıpkı ağız iç mukozasının yumuşaklığında ve dokusundadır. Genel manada, kızlık zarı vajina girişinin 0,5 – 1,5 cm iç kısmında yer alır. Kızlık zarının herhangi bir fizyolojik görevi yoktur ancak bazı toplumlar ve dini inançlara göre daha çok ideolojik bir öneme sahiptir. Bakire olan ve henüz ilişki yaşamamış genç kızlarda göz ile yapılacak bir muayene de görülebilir.

Kızlık zarı, vajina girişini yani ilişkiye girilen yeri tamamen perdelemez, ortasında adet kanamasının aktığı ve vajina içerisinde bulunan salgı bezlerinin salgılarının dışarıya akmasını sağlayan yaklaşık parmak kalınlığında bir delik bulunur. Hymen’in yani kızlık zarının kalınlığı ve elastikiyeti kadından kadına değişmektedir. Bu doku bazı kadınlarda daha kalın ve sert, bazılarında ince ve daha esnek bir yapıda görülebilir.

Bu yapısal farklılıkların haricinde ortada yer alan açıklığın şekli ve yerleşimi de kadından kadına farklılık göstermekte, bu yapısal farklılık kızlık zarının türlerini de belirlemektedir. Bu türler aşağıda kısaca belirtilmiştir. En sık görülenler anüler (yarım ay) kribriform, ayrık (septalı) yapılardır.

Kızlık Zarının Çeşitleri

  • Anüler Kızlık Zarı: Anüler (yuvarlak halka) kızlık zarı yuvarlak halka şeklinde olup, ortasında yine halka şeklinde bir deliği vardır. Eğer ortadaki delik çok büyükse penisin geçişine rağmen yırtılamayabilir. Esnek tabir ettiğimiz tıp camiasında buna hymen duhule (müsait) dediğimiz halk arasında da esnek ya da elastik dediğimiz kızlık zarı çeşididir. Toplumda en sık görülen hymen şeklidir. Toplumlarda görülme sıklığı %60 – %90 arasında değişmektedir.
  • Yarım ay Kızlık Zarı: ( Kresentrik) Kadınlarda ikinci en sık görülen türdür. Kızlık zarını şeklen yarım ay olarak görürüz. Üst kısmındaki zar daha incedir veya hiç yoktur arka kısımda ise daha belirgindir. Başka bir değişle ortada bulunan açıklık kızlık zarının üst veya altına kısmına doğru yerleşiktir. Bu tür zarlar genellikle ilişki sırasında yırtılmayabilir. Toplumlarda görülme sıklığı %5 ila %20 arasında değişmektedir.
  • Septalı Kızlık Zarı: Kızlık zarının ortasındaki normal büyüklükteki deliği ikiye ayıran ince bir doku parçası vardır. Bazı durumlarda bu yapıyı değiştirmek için ortada yer alan doku parçası ufak bir müdahale ile alınabilir. İki veya üç delikli olarak da görülebilir.
  • Micro-perfore Kızlık Zarı: Bu türde kızlık zarı ortasında yer alan delik çok küçüktür. Adet kanamaları oldukça sancılı ve ağrılı olarak gerçekleşir. Bazen bu sorunun giderilmesi için cerrahi müdahale ile açıklığın büyütülmesi gerekebilir.
  • Kribriform Kızlık Zarı: Kızlık Zarı ortasında birden fazla irili ufaklı delik görülür. Bu yapısı nedeniyle şekli bir kalbura benzer. Bu nedenle bu türe “kalburumsu” tabiri de kullanılmaktadır.
    Dudak şeklinde kızlık zarı; Bunun da fiziksel olarak zarın ortasında yukarıdan aşağıya dar bir yarık bulunur.
  • İmperfore Kızlık Zarı: Bu türde vajinal girişin tamamı kızlık zarı ile perdelenmiştir ve kızlık zarının üzerinde herhangi bir delik bulunmamaktadır. Bu tipin varlığı genellikle ergenlik çağında tespit edilebilir. Adet kanaması dışarı atılamadığından vajina içerisinde birikir ve bu durum sürekli bir karın ve/veya sırt ağrısı şeklinde belirti verir. Bu sorunu gidermek için jinekolog tarafından ufak bir cerrahi bir müdahale ile normal büyüklükte bir delik açılması sağlanır.
    Multipar himen (doğum yapmışlarda bulunan) normal doğum yapmış kadınlarda kızlık zarı doğum esnasında yırtılır zedelenir ve geriye bazı kalıntılar yani “karinkül” (hymen artığı) adını verdiğimiz kızlık zarının artığı dokular kalır, bunu gören hekim zaten kadının normal doğum yaptığını anlar.

Kızlık Zarının Esnekliği

Bazı kızlık zarları çok kalın, sert ve ilişki esnasında yırtılmaya müsaade etmez. Bunun tedavisi bir hekim tarafından müdahale ile kızlık zarının yırtılması, kesilmesi ya da alınması şeklinde olabilir.

Bazıları ise, adeta lastik gibi genişleyerek yabancı cismin ya da penisin içeri geçmesine müsaade eder ve cinsel birleşmede yırtılmaz, sadece esnerler, bu durumda olan kızlık zarlarının tamir edilmesine günümüzde ameliyat teknikleriyle mümkündür.

Bakirelik (Bekaret)

Toplumumuzda bakirelik özellikle kızlık zarının düğün akşamı yırtılması ve kan akması olayı ile özdeşleşmiştir. Bakirelik özellikle modern yaşam açısından değerlendirilirse aslında sadece o kızın kendisini ilgilendirir.

Fakat Türkiye’de bakirelik halen toplumsal bir olaydır ve bazı çevrelerde hala namus meselesi olduğu için, çeşitli cinayetler, ölümler ve dışlamalar ile sonuçlanabilir.

Kızlık Zarı Hakkında İstatistiki Bilgiler

  1. Bilinenin aksine hymen – kızlık zarı bir zar değildir. Ağız mukozasına benzeyen bir dokudur.
  2. Kızlık zarı embriyoların %99,9 unda gelişir. Başka bir deyişle doğan bin kadından birinde kızlık zarı bulunmaz. ( %0,1)
  3. İlk cinsel ilişki yaşayan kadınların %44 ‘ünde kanama görülmemektedir.
  4. Anketler Akdeniz kökenli genç erkeklerin eşlerinde ilk gece bekâretine önem verdiğini göstermektedir.
  5. Araştırmalara göre genç kızların %40’ı sadece kız olarak önemsenmelerini adil bulamamaktadır.
  6. Kadınların %25 ‘i evlilik öncesi cinsel ilişkiyi eğer ilişkileri uzun sürecekse onaylamaktadır.
  7. Akdenizli kızların %89’u ailelerinin onları reddetmesi, yaptırım uygulanması ya da aşağılaması nedeniyle ilk gece kanamak istemektedir.
  8. Görüşülen kızların %50 si kız kardeşlerinin kendilerinden daha geç ilişki yaşamasını ve kızlık zarının bozulmasını istemektedir.

Kızlık Zarının Yırtılması ve Kanaması

Kızlık zarı öncelikle ilk ilişki sırasında, yabancı bir cisim ile, doğum ya da muayene sırasında yırtılabilir. İlk cinsel ilişki esnasında kızlık zarı, penis temasından sonra ortasındaki deliğin genişlemesi ile bir ya da birkaç yerden zedelenir ve/veya yırtılır sonuçta bir miktar kanama meydana gelebilir. Bu kanama, kişiden kişiye değişmekle birlikte, bir ya da iki pedi dolduracak miktarda kırmızı renkte bir kanamadır. Bu yırtılma ile birkaç gün içinde kanama durur ve bir daha o yerden kanama olmaz. Bazen ilk ilişki esnasında penis tam sertleşmez veya tamamen girmezse, kızlık zarı yırtılmayabilir. İkinci ya da üçüncü ilişkiler esnasında müteakip yırtılmalar olabilir ve kanamalar devam edebilir.

Normal olarak ilk cinsel münasebette kızlık zarının yırtılıp kanaması beklenir, fakat esnek ya da elastik olduğu durumlarda ortadaki delik büyüyebildiği için penis içeri girdiğinde yırtılma olmayabilir. Aksine bazen kişinin kendi parmağı, partnerinin parmağı, adet kanamasını önleyen tamponlar, bazı ani hareketler, yabancı cisimler ya da penis ucunun çok az girmesi de kızlık zarının yırtılmasına neden olabilir.

Kızlık Zarı Tamiri Nasıl Yapılır?

Kızlık zarı bir şekilde yırtılmış ise, kızlık zarı dikimi olarakta bilinen kızlık zarı tamiri işlemi uygulanabilir. Bu işlem; plastik cerrahi uzmanı veya kadın doğum uzmanı tarafından yapılabilmektedir. Fakat kızlık zarı dikimi işleminin bir kadın doğum uzmanı tarafından yapılması daha faydalı olacaktır. Kızlık zarı tamiri işlemi bir hastane ortamında, kadın doğum uzmanı tarafından yapılmalıdır.

 

Kızlık Zarı Muayenesi

Kızlık zarı cinsel ilişki, genital travma (bir cismin darbe ile içeriye batması), masturbasyon sırasında içeriye bir cismin sokulması gibi nedenlerle delinebilir.

Kızlık zarının delinmesi bundan sonraki ilişkilerde kişiden kan gelmeyeceğini tarif etmekte ve bu durum halk arasında “bekaretin kaybı, kızlığın bozulması, kızlık zarının yırtılması, kızlığın kaybı” gibi sözlerle ifade edilmektedir. Tıbbi literatürde ise bu olay “hymenal perforasyon” olarak geçmektedir.

Bazı durumlarda kızlık zarı delinmesine rağmen kişiden hiç kan gelmeyebilir. Bu durum kızlık zarında oluşan yırtık bölgesindeki kan damarlarının o kişideki azlığı ile ilişkilidir. Aynı zamanda mikroskobik düzeydeki kanamalar da gözle görülmeyecektir.

Bazı durumlarda ise kızlık zarı yırtılmamasına rağmen kişilerden ilişki sırasında kanama gelebilir. Bu durum ise ilişki sırasında oluşan sürtünmeler sırasında çevre dokuların hasar görmesine bağlıdır. Aynı zamanda rahim içinden gelen kanamalar da kişilerde kızlık zarı kanamalarını taklit ettiğinden kişilerde endişelere sebebiyet verebilir.

Tüm bu nedenlerden ötürü bir ilişki veya cinsel travma sonrası oluşan kanamanın kızlık zarından gelip gelmediğini anlamanın tek yolu deneyimli bir jinekolog tarafından yapılan kızlık zarı muayenesidir.

Hatta ilişki ile ilgili şüpheli bir durum varsa, kan gelmese bile akıllarda bir soru işareti kalmaması ve kesin tanının konması için kızlık zarı muayenesinin yapılmasında fayda olacaktır.

Kızlık Zarı Muayenesi Nasıl Yapılır?

Kızlık zarı nasıl kontrol edilir?
Kızlık zarı muayenesi bir jinekolog veya adli hekim tarafından, jinekolojik muayene masasında dış dudakların çekilmesi ile yapılan yapılan bir dakikalık basit ve ağrısız bir muayene şeklidir.
Muayenede gözle kızlık zarının bütünlüğüne ve üzerinde herhangi bir kızarıklık, kanama gibi bir durumun olup olmadığına bakılır.

İlişkiden sonra ilk 7 gün içinde yapıldıysa kızlık zarı üzerinde taze yırtığa bağlı kanama izleri görülebilecektir (Taze yırtık).

7 günden sonra ise yırtığın ne kadar eski olduğunu söylemek imkansızdır (Eski yırtık). Çünkü 7 günden sonra yırtık tam olarak kalıcı hale gelmektedir. Örneğin kişinin iki hafta mı yoksa iki yıl önce mi ilişkiye girdiğini anlamak imkansız hale gelmektedir.

Bazı durumlar kızlık zarının yapısı nedeni ile kesin sonuç söylenememekte ve bu durumda jinekolog hekim tarafından “kolposkopi cihazı” ile büyütme sağlanarak ileri tetkik istenebilmektedir.