İZMİR VAJİNİSMUS TEDAVİSİ

VAJİNİSMUS NEDİR ?

Kadınların cinsel işlev bozuklukları nedeniyle kliniğe en sık başvuru sebebi vajinismustur.Ülkemizde her 10 kadından 1’inde vajinismus görülmektedir.

Halk arasında “ilk gece korkusu”, “evli bakireler”, “tamamlanmamış evlilikler” olarak bilinir.Ailelerin durumu biliyor olması da sıklıkla sorunu daha da ağırlaştırır, çiftin üzerindeki baskıyı artırır.Kendiliğinden zamanla ya da normal doğumla düzeleceği inancı yaygın olmasına rağmen böyle bir şey mümkün değildir, bu yanlış inanç çözümü geciktirmekten öteye gitmez.

Bu durum sorun olarak algılandığında genellikle ilk başvuru kadın doğum uzmanına olur.Tıpkı cinsel ilişkiye müsaade etmeyen beden, muayeneye de müsaade edemez.Muayene sonrası çoğu kez hiçbir sorunun saptanmaması çifti ve aileleri daha çok çıkmaza sokar.Bu durumda derhal vakit kaybedilmeden cinsel terapiste başvurulması, çift için kesin çözüm sağlar.

Vajinismus genellikle cinsel yaşamın başlangıcında, ilk cinsel birleşme denemesiyle ortaya çıkar.Nadiren de travmatik yapılan jinekolojik muayene, kürtaj,doğum gibi girişimsel bir işlem ya da taciz-tecavüz gibi cinsel travma sonrası ortaya çıkabilir.

Vajinismusta her cinsel ilişki girişiminde ortaya çıkan yineleyici,istemsiz kasılmalar mevcuttur.Esasen kasılmalar sadece vajinada değil, tüm vücutta ortaya çıkar.Tüm bedende kasılma, titreme, bacakların kapatılması, eşini ittirme ile birlikte, ilişkinin asla olamayacağı korkusu ve inancı hakimdir.Kadın o an geldiğinde, hatta kimi zaman aklından geçirdiğinde bile panik atak benzeri bir durum yaşar.

Başlangıçta kimi zaman bu durum eşler arasında tolere edilmeye çalışılsa da zamanla,kadında eşine karşı suçluluk, eksiklik ,özgüven kaybına ; erkekte de anlayışın yerini öfkeye bırakabilir, istenmeme ve reddedilmeye karşı kırgınlığa ,bekaret konusunda şüphelere ve bazen de erkekte cinsel isteksizlik, ereksiyon bozukluğu,erken boşalma vs. gibi sorunlara yol açabilir.Bunun neticesinde evlilik hayatı çıkmaza girip ,boşanmalara kadar gidebilir.

Vajinismus ve Tedavisinde Yeni Yöntem: NöroterapiVajinismus; cinsel birleşme sırasında vajinanın dışa yakın bölümünü çevreleyen kasların kasılması sonucunda cinsel birleşmenin imkansız ya da ağnlı hale gelmesi sorunudur. Vajinadaki kasılmaya bedenin başka bölümlerindeki kasılmalar da eşlik edebilir. Kasılmaların ve korkunun şiddeti ile paniğe kapılan kadın ilişki sırasında eşini itebilir, kendini ilişkiye tümüyle kapatabilir. Bu davranışları eşi tarafından sanki ilişkiyi istemiyor veya bilinçli olarak kendisini ilişkiye kapatıyor gibi algılanabilir. Ancak kasılmalar tamamen istemsizdir ve gevşemek kadının elinde değildir.

Vajinismusta hatalı ve yanlış tedaviler

  1. Hymenektomi dediğimiz kızlık zarının çıkarılması
  2. Genel anestezi altında cinsel ilişki
  3. Botoks tedavisi
  4. Lokal uyuşturucu kremlerin cinsel ilişki öncesi vajinaya sürülmesi
  5. İlişki öncesi alkol alınması,sakinleştirici veya kas gevşetici ilaç kullanılması
  6. İlişki öncesi vajinaya buhar tutulması
  7. Tek seanslık tedaviler

Vajinismusun nedeni nedir?

Vajinismus çok nadir durumlar dışında psikolojik nedenli bir sorundur.Bilinçaltına yerleşmiş hatalı düşünceler ve olumsuz koşullanmalar bu soruna yol açar. Bilgi eksiklikleri veya kulaktan dolma yanlış bilgiler, hatalı inanışlara ve cinsel ilişkinin korkutucu, acı verici olarak algılanmasına neden olur.Vajinismusta söz konusu olan negatif duygu ve düşünceler genellikle kolayca görünmezler, bu nedenle detaylı bir şekilde araştırılmaları gerekir.Yetersiz cinsel eğitim, katı ahlaki değer yargıları ile yetiştirilmiş olmak, cinselliği ayıp, günah, pis bir şey olarak algılamak, kızlık zarı veya cinsel birleşme ile ilgili kulaktan dolma yanlış bilgilerin etkisinde kalmak, kaygı düzeyinin yüksek olması, gebe kalma korkusu, olumsuz cinsel deneyimler, kötü çocukluk yaşantısı veya sorunlu ana-baba ilişkisi, aşırı kontrollü kişilik özellikleri, duygusal bağlanma güçlükleri, güven eksikliği ve eşle iletişim sorunları sıklıkla rastlanan nedenlerdendir.

Vajinismus sorununa nasıl yaklaşmak gerekir?

  1. Vajinismus sorunu yaşıyorsanız bunun sadece sizin başınıza geldiğini düşünmemelisiniz.
  2. Vajinismus batı toplumlarında da görülmekle birlikte bizim toplumumuzda geleneksel yapıdaki nedenlerden ötürü sık karşılaşılan ve aslında çözümü en kolay olan kadın cinsel işlev sorunudur.
  3. Vajinismus ilk gece korkusu ile karıştırılmamalı ve “nasıl olsa geçer, biz bu sorunu aşarız” diyerek kendi haline bırakılmamalıdır.
  4. Kasılmalar tamamen irade dışı olup gevşemek kadının elinde değildir ve tedavi gerektirir. Bu nedenle “senin elinde, istesen yapabilirsin, kendini yeterince zorlamıyorsun” gibi yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Bu şekilde yaklaşmak kadında anlaşılmadığı hissine veya suçluluk, çaresizlik duygularına yol açabilir.
  5. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç almak da o kadar kolay olur. Geç kalındığı takdirde sorun büyür; kadında depresyon, özgüven kaybı ve eşler arasında iletişim problemlerinin yanı sıra vajinismuslu hanımların eşlerinde de zamanla erken boşalma, sertleşme sorunları ve cinsel isteksizlik ortaya çıkabilmektedir.
  6. Vajinismusun çözümündeki en önemli aşama bu problemi aşmaya “karar vermek” dir. Ama bu eşinin veya çevrenin baskı ve ısrarları ile zorlama bir karar olmamalıdır. Kişinin problemi çözeceğine inancı ve uygulamaları sürdürmedeki kararlılığı tedavide önemlidir.

Vajinismuslu kadınlarda temel yanlış inanışlar nelerdir?

Vajinismuslu kadınların çoğu, kendi cinsel organlarının çok küçük ve anormal olduğunu, vajinanın ya da kızlık zarının bir duvar oluşturduğunu, erkek cinsel organının çok büyük olduğunu, çok acıtacağını, çok zarar vereceğini düşünürler.

Vajinismusun görülme sıklığı nedir?

Ülkemizde cinselliği konuşmanın ne denli zor olduğu düşünüldüğünde, bu konudaki saha araştırmalarının ne kadar yetersiz olduğu anlaşılabilir. Genel toplumda yaygınlığı ile ilgili çelişkili veriler varsa da, ülkemizde ve diğer geleneksel kültürlerde batılı ülkelere göre daha yaygın olduğu bilinmektedir. Türkiye’de cinsel sorunları saptamak amacıyla yapılan toplumsal bir taramada, %54 kadının ilk birleşme denemesinde korku, acı hissi ve kaçınma davranışı tanımladıkları ve cinsel birleşmenin gerçekleşmediği saptanmış, bu kadınların % 17’sinin halen birleşemediği ya da birleşmede sorunlar tanımladığı tespit edilmiştir. Bu da çalışmaya katılan kadınların %10’unda vajinismus, ya da ağrılı cinsel birleşme olduğu sonucunu doğurur ki bu hiç de azımsanmayacak bir orandır. Genel olarak Türkiye’de cinsel tedavi merkezlerine başvuran hastaların yaklaşık yüzde 50’sinin vajinismus olduğunu, batılı ülkelerde bu oranın yüzde onlarda kaldığını söyleyebiliriz. Peki ya birleşebilen vajinismuslar? Genellikle birleşemeyen çiftlerin yardım aradığı, ağrılı acılı birleşebilen hafif vajinismus olgularının tedavi başvurusunda bulunmadığı göz önüne alındığında oranları saptamak daha da zorlaşır.

Sorunsuz giden cinsel yaşamda sonradan vajinismus gelişebilir mi?

Vajinismus genellikle cinsel yaşamın başlangıcında, bizim ülkemizde sıklıkla evliliğin ilk gecesinde ilk cinsel birleşme denendiğinde ortaya çıkar. Sağlıklı bir cinsel yaşam sürecinde ve hiç vajinismus sorunu olmayanlarda, doğum, düşük, kürtaj, cinsel taciz, hasta açısından kötü deneyimlenen jinekolojik muayene ve operasyonlar sonrasında da vajinismus gelişebilir.

Vajinismusun nedenleri nelerdir?

Özetle üzerinde durmak gerekirse; kadını her alanda ve cinsellikte “talep eden olmama”, “istekli gözükmeme” vurgularıyla yetiştiren geleneksel tutum vajinismus ve diğer cinsel işlev bozukluklarının gelişimine zemin hazırlar gözükmektedir. Cinsel eğitimin uygun verildiği, cinselliğin konuşulabildiği, çocukluk yaşlarından itibaren cinselliğin bir haz alma davranışı olarak kurgulanabildiği, kadının cinselliğine de değer verildiği toplumlarda vajinismusa daha az rastlanır.
Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar ve tabular vajinismus gelişiminde önemli. Ülkemizde çocukluktan kalma korkuların, bekâret kavramına verilen tartışılamayan önemin, ‘kızlık zarı’ ve ‘ilk gece’ konusundaki yaygın yanlış inanışlarla pekişen kaygıların, geleneksel toplumlarda flörtöz ilişkilerin yaşanmasındaki zorluklar nedeniyle cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlamasının vajinismus gelişmesinde etken olduğu söylenebilir. İlk gecenin ‘korkunç’ olduğu söylemleri, ‘kovalar dolusu akan kan’ hikâyeleri, ‘kız olmanın değil de, kadınlığın çok çok zor ve çileli’ olduğu tekrarlarıyla büyüyoruz.

Nedense vajinal açıklık hep kara, çirkin deliğe benzetiliyor, kızlık zarı ise kalın duvara ya da örümcek ağına. Zarı anlatırken ‘dantela’ diyoruz oysa biz. Tanımlamaları değiştirmek bile öğrenmede ve tedavide etkin olabilir.

Toplumun cinselliğe bakışı temel etken gibi görünse de bazen vajinismuslu kadınlarda altta yatan farklı nedenler tabloyu ağırlaştırabilir. Geçmişteki cinsel tacizlerin etkilerine, çocukluktaki aile içi etkileşimler nedeniyle kadın rolünü benimsemekle ilgili zorluklara, gebe kalmakla ilgili kaygılara da rastlanabilir vajinismuslu kadınlarda. Heteroseksüel evliliğe zorlanan, eşcinsel kadınlar da da cinsel sorun vajinismus gibi karşımıza çıkabilmektedir.

Psikolojik nedenler

  1. İlk gece korkusu, kızlık zarı, namus kavramı, cinsellik gibi konular ile ilgili kadının çevreden duyduğu yalan yanlış ve abartılı bilgiler bilinçaltına yerleşir ve cinsel ilişki kurmasını engeller.
  2. Kadının ilk cinsel ilişkisi sırasında fazla acı çekmesi, kanama yaşaması, partneri tarafından ilişkiye zorlanması, tecavüze uğraması gibi durumlar ilerleyen süreçte vajinismusa neden olur.
  3. Kişinin cinsel istismar, taciz ya da tecavüze uğraması, aile içi ensest ilişkiye maruz kalması, ebeveynlerinin cinsel ilişkilerine şahit olma, doğum anına ya da doğum videosunu izleyerek korkma gibi travmalar ileride cinsel ilişki kurmasını engelleyebilir.
  4. Kadının kendisini yetersiz, başarısız ve umutsuz hissetmesi, aşırı stres, kaygılı ve panik yapıya sahip olması da vajinismus hastalığının nedenleri arasındadır.
  5. Vücudunu beğenmeyen kadınlarda ve vücut algısında sorun teşkil eden psikolojik rahatsızlıklar da cinsel ilişkiyi güçleştiren nedenlerdendir.

Yapısal nedenler

  1. Vajinanın kısa olması, vajina içinde perde olması
  2. Kızlık zarının normalden kalın ve sert olması, daha yüksek kenarlara sahip olması gibi kızlık zarındaki yapısal bozukluklar
  3. Vajinal enfeksiyonlar
  4. Bartholin kisti ve apsesi
  5. Pelvik Inflamatuar Hastalığı
  6. Vulvar Vestibulitis Hastalığı.

Vajinismus daha çok kimlerde görülür ?

Vajinismuslu kadınlar yaş, eğitim, sosyoekonomik ve sosyokültürel durum, şehirli ve kentli olma açısından belirli bir farklılık göstermezler. Sanılanın aksine düşük sosyoekonomik düzey ve az eğitimli olmak vajinismusa zemin hazırlamaz. Cinsel eğitim ve bilgilenmenin bireyin genel eğitim seviyesine paralel gitmediği, toplumun ve kültürün diretmeleriyle şekillendiği bilinmektedir. İlk cinsel birleşme denemesiyle ortaya çıktığından, toplumların cinsel birleşme yaşına göre ortaya çıkma yaşı belirlenir. Tedavi için başvuru, sorunun fark edilmesinden yıllarca sonra da olabileceği için farklı yaş gruplarından hastalarımız olabilir.

Vajinismus kadının toplumsal yaşamını etkiler mi?

Kadının cinsellikte yaşadığı yetersizlik tüm yaşamına yansıyabilir, suçluluk ve değersizlik fikirleriyle depresyon eğilimi artabilir, dolayısıyla iş ve toplumsal yaşamı da etkilenebilir. Cinsel birleşmede sorun varlığında cinsellikten tümüyle uzaklaşılabilir. Cinsellik gibi insan fizyolojisi ve aile içi bağlarda önemli bir role sahip doğal bir sürecin yaşanamaması, psikolojik sorunlarla beraber aile içi sosyal sorunlara da neden olabilir. Ülkemizde evli çiftlerde, konunun aile büyüklerine yansıtılması kadının konumunu daha da zorlaştırır; kimi zaman bekaretin, kimi zaman doğurganlığın sorgulanmasına yol açar ve evliliğin bitirilmesiyle ilgili baskılar çifti zorlayabilir.

Vajinismus gebeliğe engel midir? Vajinismusu olan kadınlar doğurabilir mi?

Vajinismus yalnızca cinsel birleşmeye engeldir. Vajen ağzına bırakılan spermlerle gebelik gerçekleşebilirse de bu çok düşük bir olasılıktır. Bu şekilde birleşmeden gebe kalan kadınlarda vajinismus tedavisi aciliyet teşkil etmektedir. Tedavi edilmemiş vajinismusu olan olgular normal doğum yapamayacakları gibi, çoğunlukla jinekolojik muayeneden de kaçınma eğilimindedirler ki, bu durum olası gebelik komplikasyonlarında anne ve bebeğin sağlığı açısından risk oluşturabilmektedir.
Yine ağrılı ve acılı olarak birleşme gerçekleştirebilen hafif vajinismusu olan olgular açısından da gebelik ve doğum süreci zorluklar barındırmaktadır.

Vajinismus sadece kadının sorunu mudur? Erkekler nasıl etkilenir?

Cinsel işlev bozukluğunu çiftin sorunu olarak ele almak ve partneri de buna ikna ederek tedaviye aktif katılımını sağlamak kuşkusuz çok önemlidir. Erkekler vajinismusu bir hastalık olarak kabullenmedikleri, belki de doğru bilgiye ulaşamadıkları için durumu istenmeme ve reddedilme olarak algılayıp, kırgınlık ya da öfke duyabilirler. Bazen durumun kendi yetersizlikleriyle ilgili olabileceğini düşünüp, kaygıyla sertleşme bozuklukları geliştirebilirler. Yine erkeklerde de zaman içinde cinsel isteksizlik ve sertleşme güçlükleri görülebilir. Hem kadın hem de erkekte ikincil olarak gelişebilecek ruhsal sorunlarla tanı ve tedavinin zorlaşabileceği de akılda tutulması gereken bir noktadır.

Vajinismus nasıl tedavi edilir?

Vajinismusun bugün için bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış tek tedavi yolu cinsel terapidir.Cinsel tedaviye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz. Vajinismusta uygun cinsel terapiyle yüzde yüze yakın düzelme olur. Cinsel terapi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülür. Önce kapsamlı cinsel yaşam öyküsü alınır, çiftin zorlukları değerlendirilir, kaygıları araştırılır. İlk seanslarda yapılan gecikmiş bir cinsel eğitimdir. Çiftin cinsel sağlıkla ilgili bilgilendirilmesi, yanlış inanışların düzeltilmesi, cinsel organlar ve cinsel fizyolojiyle ilgili doğruların aktarılması hedeflenir. Sonrasında egzersizlerle kademeli olarak kasılmanın ve girişle ilgili korkuların üzerine gidilir.
Tedavi, iki-üç ayda, altı-sekiz seansta sonlanır. Bir-iki görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif olgular olduğu gibi uzun süreli tedavi gerektiren zor vakalar da olabilir. Psikiyatrik hastalık, depresyon, kaygı bozukluğu, erkekte ek cinsel sorunlar tedaviyi zorlaştırır.
Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir.

Vaginismusun Nedeni Nedir?

Vaginismus vagina içindeki kasların irade dışı kasılmasına bağlıdır. Bu kaslar kendiliğinden kasılmaktadır ve rahatlayıp gevşemek kadının elinde değildir.

Peki neden bazı kadınların vücudu böyle bir reaksiyon verir, buna ne yol açar?

Cinsel temas sırasında bedende birçok aktivite olur. Bedenden birçok ileti gelir ve daha önceki bilgi ve tecrübelere bağlı olarak zihinden ve bedenden gelen geri bildirimlerle bu iletiler sinir sistemi tarafından yorumlanır. Vaginismus yaşayan kişiler hem bedenden hem de zihinden gelen çeşitli sağlıksız cinsel iletiler alırlar. PC kas grubunu kontrol eden sinirler bu iletileri bir spazm çağrısı olarak yorumlar ve kasılarak girişi kapatırlar. Kaslara gelen iletiler kadından kadına değişiklik gösterir, dolayısıyla tedavide bu duruma katkıda bulunabilecek birçok potansiyel kaynağı hesaba katmak gerekmektedir. Vaginismusta söz konusu olan negatif duygu ve düşünceler genellikle kolayca görünmezler, bu nedenle detaylı bir şekilde araştırılmaları gerekir. Neden genellikle tek bir şey değil, birçok deneyim ve duygunun sonucudur. Bazı kadınlarda neden hiçbir zaman tam olarak anlaşılmayabilir. Ama iyi haber şu ki vaginismusun üstesinden gelmek için nedenini bilmek de her zaman gerekli değildir. Cinsel olarak sağlıksız düşünce veya duygulara yol açabilecek faktörlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

  1. Geçmişte yaşanmış bir cinsel taciz
  2. Gebelik korkusu
  3. Ağrı korkusu
  4. Tıbbi / fiziksel bir duruma bağlı olarak ağrılı bir cinsel ilişki yaşamış olmak
  5. Kaygı düzeyinin yüksek olması
  6. Yetersiz cinsel eğitim
  7. Katı ahlaki değer yargıları ile yetiştirilmiş olmak
  8. Çocuklukta şok edici cinsel bir görüntüye maruz kalmak
  9. Aile içi şiddet
  10. Sorunlu anne-baba ilişkisi
  11. Bağlanma korkusu ve yakınlaşma güçlüğü
  12. Eşle ilişki sorunları
  13. Güven eksikliği

Bu faktörlerin neden bazı kadınlarda bir şey yapmazken bazı kadınlarda vaginismusa yol açtığı sorusu akla gelebilir. Bunun neden böyle olduğunu kesin olarak söylemek zordur. Şunu söyleyebiliriz ki; kişilerin algılarında ve kişiliklerinde değişiklikler olduğu gibi yaşam deneyimleri ve yaşam deneyimlerine verilen tepkiler de kişiden kişiye çok büyük farklılıklar gösterir.